15 Şubat 2013 Cuma
Foucault'nun 'kendilerine bilim statüsü kazandırmaya çalışan araştırma kipleri’ diye adlandırdığı şey, modernizm sonrası, pozitivist ve rasyonalist anlayışla ortaya çıkan bilimlerdir. Bu anlamda örneğin, filoloji, konuşan bireyi; psikoloji, düşünen bireyi; biyoloji, yaşayan bireyi nesneleştirme işlevi görmüştür. Đnsanı merkeze alan bu bilimlerin amacı, “...insan bilgisi sayesinde insanın yabancılaşmalarından kurtulmasına, hakim olmadığı tüm belirlenimlerden kurtulmasına, kendisi hakkındasahip olduğu bu bilgi sayesinde yeniden ya da ilk kez kendisinin efendisi ve sahibi olmasına çabalamak. Başka bir deyişle insanın kendi özgürlüğünün ve kendi var oluşunun öznesi olması için insan bir bilgi nesnesi haline getiriliyordu” (Foucault, Böylelikle birey, bu bilimlerin gelişmesi ve bireyi keşfiyle, daha çok ayrışmış, parçalanmış, çözümlenmiş ve anlamını yitirir hale gelmiştir. Foucault bu durumu şöyle ifade eder: “...insan derinliklerine doğru inildikçe buhar olup uçuyordu. Uzağa gidildikçe insana daha az rastlanıyordu”. Đnsan bilimleri tarafından hümanistik bir anlayışla merkeze alınan, yaşadığı, toplumsal, bireysel sorunları ortadan kaldırılmaya, yapısal ve düşünsel harikaları ortaya çıkarılmaya çalışılan birey, çözümlendikçe iktidar tarafından daha kolay hükmedilebilen bir varlık haline gelmiştir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder