15 Şubat 2013 Cuma
insan bilimlerini keşfetmek, görünüşte, insanı mümkün bir bilginin konusu yapmaktı. Bu insanı bilgi nesnesi olarak kurmaktı. Oysa bu aynı on dokuzuncu yüzyılda, şu büyük eskatolojik mit umut ediliyor, hayal ediliyordu: Bu insan bilgisi sayesinde insanın yabancılaşmalarından kurtulmasına, hakim olamadığı tüm belirlenimlerden kurtulmasına, kendisi hakkında sahip olduğu bu bilgi sayesinde yeniden ya da ilk kez kendisinin efendisi ve sahibi olmasına çabalamak. Başka deyişle, insanın kendi özgürlüğünün ve kendi var oluşunun öznesi olması için insan bir bilgi nesnesi haline getiriliyordu” (Foucault, ). Đnsanı her yönüyle inceleme konusu yapan sosyal bilimler bir anlamda uygulama alnını genişletmiş bunun için de insanı kullanmıştır. Bunun bedeli de bilimin bir aracı olarak insanın, ‘şey’leşmesi, Foucault’nun deyimiyle nesneleşmesi olmuştur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder