Hegel, arzu (desire) kavramını, farklılık olmayan duyusal ve algılanan
dünyanın, bir farklılık olarak deneyimlenmesini açıklarken devreye
sokmaktadır (Hegel, 1977: 104-105). Kendisi farklılık olmayan duyusal
ve algılanan dünyayı, bilincin bir farklılık olarak oluşturması, arzu deneyimi
anlamında olanaklıdır. Öyleyse Hegel'de kendilik bilinci, genel olarak
Arzu'dur. Bilincin bilme yönündeki hareketi, bir arzu biçiminde açığa
çıkmaktadır. Kendilik bilinci, dış bir nesneye gereksinir; ne var ki bu dış
olan şey, öteki, aynı zamanda onu sınırlandırandır da. Kendilik bilinci, bu
dünyayı kendisinin bir niteliği olarak yeniden edinirken, duyusal ve algısal
olan bu dünyanın bilinç ile birleşmesi (unify) gerekmektedir. Bu birleşme,
kendilik bilincinin duyusal eklemlenmesi olarak, Arzu'dur. İnsan
arzusu, Hegel'de,düşünümseldir ve düşünümsel oluşuyla hayvani arzudan
ayrılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder